18 Mayıs 2020 Pazartesi

SEVDİĞİM ŞİİRLER SERİSİ

 72-



MAZOT

Ağlamadan

dillerim dolaşmadan

yumruğum çözülmeden gecenin karşısında

şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı

üzerime yüreğimden başka muska takmadan

konuşmak istiyorum.

 

Şehre neden

esmer ve dölek yüzümle döndüm dağlardan

kar vakti tarlaları kımıldatan soluğum

niyedir sarmalasın vites dişlilerini

defneler, nakışlar yok

alnımda neden.

 

Ağlamadan

etimin iğneli beşiklerde bıraktığı izlere aldırmadan

o mavi korularda ve dibektaşlarında

bırakıp sözlerimin kalıntılarını

açıkça konuşmak istiyorum.

Besbelli ki leşler koruyor şehrin bedenlerini

göğsünün kafesinde yalnızca pasak

biliyorsun

korkutulmuş bir kızın

yüreğinden fışkıran beyaz güvercinleri

sabahın köründe kalkan tirenlerdeki nefret

hergün aynı kalafat yerine çekilmenin nefreti

bunları

bütün bunları biliyorsun

dağlardan dönüyorsun o sağır yamaçlardan

çevik bacaklarını getiriyorsun, ne çiçek ne de ninni

boz şayaktan poturun dağlarda ne güzeldi

şehre varınca artık meşinler giymelisin

daha esmer

daha kankusturucu

sen o baygın sevgilerin adamı değilsin.

 

sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde

bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir

bin çeşit güneşle ovulmalıdır gaddar ellerin

yürü yangınların üstüne, kendi alevini de getir

çarpıntısız dakikası olur mu devrimcinin

ki

ölüm

her yerde uyanıktır

alestadır korkunun yardakçıları

tez kızaran güllerden kendini sakın

sevgiler ürkütsün seni, aşk ayrı-

Aşktır diye geri geldin o çekiç seslerine

bıraktın vazgeçilmez ırmakları

gönlüne kar yağdırıyorsa çocuk sesleri yetsin

dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları.

 

 

İSMET ÖZEL


Hiç yorum yok: