Zehir gibi içim.Acı ve suskun.
Tutamadığım sözleri hatırlatan bir cadı kadar ve uyumamı engelleyen saat
tıkırtısı kadar sinir bozucu.
Susuzluk kadar hararetli sözlerim şimdi sus pus.
Akbaba hayaller ve düşünceler fır dönüyor tepede.
Ve bir çığlık takılı kalıyor zehrin kollarına.
Zehir gibi içim ve her gelen zehir olmaya ergen merakı salmış anlam
veremediğim.
Yalnızlık bir kara büyü.
Göbek bağı kesildiği an büyülenir insan. acı acı ağlaması sanırım bundan.
O andan itibaren inkar etse de çevrendekiler ve sende bunlara kanıp unuttun
sansan da bunu..
Anlarsın.
Anlarsın yalnız olduğunu bir gün bir tıkırtıyla bir kırıntıyla ya da birkaç
lakırdıyla.
Tepeden inmiş gibi.
Bir an düşsen de tereddüde acaba bu o mu diye.
Anlarsın sana gülümseyince.
Ve zehir gibi olur için.
Acı suskun ve sinir bozucu.
Dün gitmiş yarını tutamıyor ve bugün karanlıkken bir şiir okursan hayata
dair, yeni fikir bulmuş birinin kafasındaki ampul gibi yanar yalnızlığın.
Yoluna ışık olur mu bilmem ama kafanda saklananları gambazlar.
Bir anda kafanda belirir hayta sorular .
Nasıllar niyeler ne zamanlar kafandaki sayısız tepe arasında sa’y yapar.
Gökyüzünü denizden ayıran çizgiyi fark edebilirsin şimdi ve bir ikindi
vakti kardelenler sen kokar sense yalnızlık.
Ayırt ettirebilecek bir çizgi bile koymazsın yalnızlıkla arana.
Kardelenler fısıldar kulağına bir vecize son nefesinde..”Gökkuşağının renklerine kanma çünkü kaybolur tez zamanda” diye.
Mor görünmez olur kırmızı silinir yeşil küser ve saklanır sarı.Artlarından
olmaz ağlayanı.
Yalnızca kalır gecenin kopkoyu siyahı.
Kardelen bir muştuyken gönüllere yalnızlık fısıldayıp gider derinlere..
Kara büyün okşar saçlarını isimsiz hislerle.Kara büyün bırakmaz seni
kimselere.
Kardelen bir umutken gözlere unut der ve kaybolur gözlerde.
Kaybedenlerin sembolü olur artık ve patentini imzalar gökyüzü silik bir
dumanla.
Bir tek susuz kuyular ağıt yakar bu sona. o da rüzgar bile duymadan dağılır
boşluğa.
Kardelen bir şiirken sözlerde zehir olur akar içlere.
Acı ve sinir bozucu.
Ahenkli ve su gibi.
Saydam ve alır içimin şeklini.
Sadece tek ve yalnız kelimeleri koltuk değneği olmuştur ağır aksak
yürürsün
Sağlı sollu yalpalamalar yaparsın ve ağza alınamayacak kırıcı sözler
senindir
Körkütük yalnızsındır
Hem de zehir gibi acı ve sinir bozucu…
....mehmet reha...
....mehmet reha...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder