18 Aralık 2012 Salı


AŞIK 7 ADAM
Sardıramadık.

Metroda kitap okuyan seksenlik amca gibi yada tezgahında döner kesen dönerci gibi olamadık.

Su geçirmesin diye su geçirmeyen bot alan ama ayağı suya sokulmuşcasına terleyen insanlardık.

Vakitsiz gelen bahar çiçeklerine neler olduysa bize de o oldu.Erken büyümenin,katışıksız  acıların bedellerini ödedik.

Soğuk bir şehrin ıslak sokaklarına bıraktığımız masum çocuksu hayallerimiz vardı.

Kör edici mesafe tanımaz sımsıkı tutkulu aşklarımız vardı.

Sabredişlerimiz vardı bir ufak söze gülümseye senelerce.

Kaybedilen çocukluğu yeniden anlamlandırmalarımız vardı.

Savuran onca hoyrat rüzgara rağmen tutunduk.Omuz omuza verdik.

Olgun bir kadın şefkati arayan ruhlarımızı Sezen’e uzattık.

Ve isyanımızı dillendiren Ahmet Kaya’nın nağmelerini ateşimize yel yaptık.

 Hüznü boyunlarımıza bir kravat misali taktık.

Beraber olmaktan mutlu hüzünlü çocuklardık.

Ölümler oldu yangınlar hapsolmalar ama biz hep çocuk kaldık.

Bir hikayenin içine kendimizi saldık hikayelerdeki yalanlara inandık.

İnanmak istemediklerimize yakalandık.

Dönen oyunun anlamsızlığının farkına vardık ve sardıramadık, ayak uyduramadık.

Biz hüzün sultana aşık yedi adamdık.


Hiç yorum yok: